Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
all right
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
selamet, tam sıhhatte, sağlıklı.
Are you all right?
selamet misiniz (Sağlığınız iyi mi?)
evet, peki, pek âlâ, hayhay.
all right, I'll go with you
: Peki, seninle (beraber) gideceğim.
elverişli, maksada uygun, şayanı kabul.
His performance was all right , but I've seen better.
memnuniyet verici şekilde, istenildiği gibi.
His work is coming along all right
: Eseri, memnunluk
verecek bir şekilde ilerliyor.
elbette, şüphesiz, mutlaka, muhakkak, hiç şüphe yok ki.
You'll hear about this all right!
Bunu şüphesiz duyacaksınız.
iyi, güvenilir, dürüst.
an all right fellow
: güvenilir bir kişi.
mükemmel, hoş, tatlı.
We had an all right time at the party
: Eğlentide hoş vakit geçirdik.
pek iyi, peki, hayhay.
He's all right
: (a) (sağlığı) iyidir, iyileşti, sıhhatte, bir şeyi yok. (b) kötü adam değildir.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
bit of all right
tatminkâr, memnun edici.
The way he saved that girl's life was a bit of all right
: O kızın hayatını
kurtarması, memnun edici bir şeydi.
It's all right
sağlık olsun !
sound all right
mantıki görünmek
Verb
come on ! all right ! OK ! come off it ! nonsense
haydi hadi
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.